Kendi isteğimizin dışında gelişmekte olan olaylar ve gerçekler karşımıza gelmiş olduğunda fazla şekilde zorlanırız. Aynı zamanda bu durumu kabullenmekte istemeyiz. Kaygılı, çaresiz ve tedirgin bir ruh yapısı içinde oluruz. Bundan dolayı da kabullenmek çok zordur.
İnsan bir sarsılma sonrasında, kaygılı, huzursuz, mutsuz, çaresiz ve zavallı gibi durumlara düşebilmektedir. Bu durumlarda sanki bir çıkmaz sokağın içinde olduğu düşünülerek labirentli olan bu yollardan çıkmaya çalışır. Acı içerisinde kıvranışına devam ederken, çıkabilmek adına mantık çerçevesinde bir çözüm üretmek ister.
Aslında tek çıkar yolun gerçek, yaşanan acıyı kabullenmek olacaktır. Gerçekleri kabullenmeye başlayacak insanlar, yapılabilecekleri doğru mantık çerçevesinde tespit edecektir. Hayatımızdaki en sağlıklı yaklaşımda budur. Güne yeni başladığımızda gün içerisindeki şartların bize neleri getireceğini ve karşımıza kimlerin geleceğini bilmemiz önceden mümkün değildir. Gün içerisinde karşılaşacağımız insanlar ve olaylara karşı sanki ilk defa tanışma gerçekleştiriyor gibi gülümser isek sorunları bir nebze olsun yumuşatmış oluruz. Böylelikle olaylara karşı yüzde 50 oranında bir yumuşama gerçekleşecektir.
Gerçeğin üzerinde kabullenmeyerek sert bir şekilde giderek boğuşma gerçekleştirmek, tıpkı bir boks karşılaşmasındaki rakibine karşı bilinçsiz şekilde gitmeye benzeyecektir. Bundan dolayı da kayıp etmeniz kaçınılmaz bir duruma gelir. Olumsuz enerji bulunduğunuz ortamı bir sis perdesi gibi kaplamaya başlar. Gözler gözü görmeyerek, her olaya karşı çıkmaya başlarız. Burada aslında yapılması gereken ise, insanları suçlamadan ve farklı nedenlerin altına sığınmadan gerçek ile yüzleşmemiz gerekmektedir.
Hayatımızın gereği bazı durumlarda elimizde olmayan nedenlerden dolayı, dertler ve sıkıntılar ile mücadele etmek zorunda kalırız. Kimi insanlar yoğun trafik altında uçağını kaçırmış olduğu için çılgına dönerken, kimileri de sipariş ettiği yemeğin servisinin oldukça gecikmesinden dolayı sinirlenir. Bunun yanı sıra satın alınan ürünün bozuk çıkmasından dolayı da marketçilere sinirlenen insan öç alabilmek için kendi kendine sözler vermektedir.
Aslında bu önemsiz aksaklıklar için harcanmakta olan enerji, kaybedilmiş zaman, aklı selim olmayan bir şekilde sergilenecek davranışlar ile insanın kendisine vermiş olduğu zararın hiç bir zaman telafisi olmayacaktır. Aklı selim olan insanlar bu tür olaylara karşı asabi tutum ile yaklaşmak yerine, düzeltmek adına sakin bir şekilde çözüm arayışında olacaktır.